Şehr-i İstanbul
Bir kapı arası yalnızlık girdi sessizliğime. Bir çare gizlendi, bir yumruk gibi, bir zulüm sardı benliğimi parçalanmış kimsesizliğim de... Bir öfke girdi yüreğimin tuz bastığım yaralarıma. Dik yokuşlara serdim çığlıklarımı kıyametler yükseliyor yüreğimin uçurumlarından. Yağmurlar çarpıyor göz yaşlarıma, anılar dağlıyor soğuk odalarda. Kelimeler dağlıyor kifayetsiz kalmış cümlelerimde. Anlamakla, anlatmakla geçti bir ömrün suskunluğu. Ayrılıklar umutlara, hüzünler keşkelere karıştı. Bırak gitsin kapı arası yalnızlıkları, bırak bırak ki yerler, gökler, kuşlar, yalnızlıklar karışsın Şehr-i İstanbul'a Sessiz kaldım
Sessiz ve yolcudan kalanlar ...
0 yorum:
Yorum Gönder